2026 Dünya Kupası: Türkiye Milli Takımı Oynayacak mı? Bulgaristan ve Gürcistan Maçları Sonrası Takımın Perspektifi
Milli takımımızın Dünya Kupası yolculuğu adeta lunapark treni gibi inişli çıkışlı oldu. 2002’de Şenol Güneş yönetimindeki takımın üçüncü olduğu efsanevi turnuvadan sonra Ay-Yıldızlılar, bir daha hiç finallere kalamadı.
2026 Dünya Kupası elemeleri başlamadan önce taraftarlarımızda ölçülü bir iyimserlik vardı. Bunun sebepleri, geçen yılki Euro’daki iyi performans ve kadroda Real Madrid, Juventus ve Inter gibi kulüplerden oyuncuların bulunmasıydı. Türkiye, elemeye Gürcistan deplasmanında alınan galibiyetle başladı, ancak ikinci turda İspanya’ya evinde 0-6 gibi ağır bir yenilgi almak, beklentileri ciddi şekilde sarstı.
Ekim ayında ise Türkiye, kötü maçın ardından mükemmel bir reaksiyon gösterdi: deplasmanda Bulgaristan’ı 6-1, kendi sahasında Gürcistan’ı 4-1 mağlup etti. Bu sonuçlar, büyük olasılıkla Vincenzo Montella’nın takımının kaderini belirledi – Türkiye grubunda ikinci sırayı alacak ve play-off oynamaya hak kazanacak.
Ana soru şu: Arda Güler ve Kenan Yıldız liderliğindeki Türk futbolunun altın nesli, güçlü rakiplere karşı maç sonuçlarını sağlayabilecek mi?
Bu genç, cesur ve teknik oyuncular, uzun süredir milli takımını Dünya Kupası’nda destekleme fırsatı bulamayan Türk taraftarları için en büyük umut.
İkinci Sıra Mücadelesi: Gürcistan Geride Kaldı
İki ilk tur maçından sonra İspanya tartışmasız favori olarak öne çıkarken, Bulgaristan tam anlamıyla zayıf halkaydı. Türkiye, deplasmanda Gürcistan’ı yenerek ikinci sıra mücadelesinde avantaj elde etti ve bu avantajı Ekim ayında İzmit’te oynanan maçta pekiştirdi.
Maçın 35. dakikasına gelindiğinde Montella’nın takımı Gürcistan kalesine 3 gol atmıştı. İkinci yarıda ise takımlar karşılıklı gol atsa da, bu goller maçın genel sonucu veya grup ikinci sırasının belirlenmesi üzerinde bir etkisi olmadı. Türkiye’nin play-off’a çıkmasını engelleyebilecek tek şey bir mucize olur; ancak İspanya’ya karşı 6 farklı mağlubiyet nedeniyle birincilik hayali neredeyse imkânsız görünüyor. Avrupa şampiyonları, gruptaki dört maçı da kazandı ve hâlâ kalesinde gol görmedi.
2026 Dünya Kupası’nda tarihte ilk kez 48 takım mücadele edecek, bu da Türkiye’nin finallere kalma şansını artırıyor. Türkiye, 4 maçta 13 gol atarak hücum gücünü korursa, play-off’ta her rakibe karşı şansı olacak – üstelik eleme maçlarında, Avrupa futbolunun büyükleriyle karşılaşmaktan kaçınmak da mümkün.
2025 yılı Türkiye Milli Takımı, muazzam potansiyele sahip ama aynı ölçüde büyük riskler barındıran bir takım. Bir yanda yetenekli genç bir kadro, parlak bir hücum futbolu ve oyuncuların yeteneklerini açığa çıkaran bir teknik direktör var. Öte yanda ise savunmadaki istikrarsızlık, takımın maç sonuçlarını tehlikeye atabilir ve maç tahminlerini zorlaştırabilir.
Türkiye uzun süredir Dünya Kupası’nda kendini tekrar gösterecek fırsatı bekliyordu. Genç yıldızlarımız gelecekte şanslarını elde edecek, ancak Hakan Çalhanoğlu’nun hiçbir Dünya Kupası’nda forma giyememesi büyük bir üzüntü olur.
Milli takımın rahatlaması için henüz erken. Gürcistan’a karşı büyük avantaj olmasına rağmen, Montella’nın takımı için Bulgaristan’ı yenmek ve İspanya ile oynanacak ikinci maçta iyi bir performans sergilemek önem taşıyor – bu, play-off maçları öncesinde oyunculara özgüven kazandıracak.
