Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Portekiz’de Canal 11’e verdiği röportajda futbolun değişen dinamiklerinden Fenerbahçe’deki ilk yılına kadar birçok konuda dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
“20 Yıl Önceki Mourinho ile Aynıyım”
Futbola olan tutkusunu hiç kaybetmediğini belirten Mourinho:
“Bugünkü Mourinho ile 20 yıl önceki Mourinho arasında hiçbir fark yok. Bir sonraki maçı kazanmak istiyorum. İşimi çok seviyorum ve beni durduracak hiçbir sebep göremiyorum. Ailem de en büyük motivasyon kaynaklarımdan biri.”
“Dünya Artık Algılarla Yönetiliyor”
Modern futbolun algı yönetimiyle şekillendiğini vurgulayan Mourinho şunları söyledi:
“Bugün en önemli şey, üst düzey bir PR uzmanına sahip olmak. Dünya artık algılarla yönetiliyor. Artık en iyi olan, en çok algı yaratan kişi. Teknik direktörler galibiyet sayısına göre değil, istatistiklere ve verilere göre seçiliyor. Artık ‘şöyle oynamak’, ‘böyle görünmek’ kazanmaktan daha önemli hale geldi.”
“Fenerbahçe’de İlk Yıl Keşifti”
Kariyerindeki kupa kazanamadığı nadir takımlardan biri olan Fenerbahçe için Mourinho:
“Fenerbahçe, tam bir sezon geçirdiğim ve ne bir final oynayamadığım ne de kupa kazanamadığım ilk kulüp oldu. İlk yıl bir keşif yılıydı. Yeni bir dünyayı tanımak gibiydi. Bu yıl neler olacağını göreceğiz.”
“Gyökeres Fenerbahçe’ye Gelmiyor”
Transfer söylentilerine de değinen Portekizli çalıştırıcı:
“Gyökeres’in Fenerbahçe’ye geleceği yalan. Harika bir oyuncu ama böyle bir transfer yok.”
“Portekiz Milli Takımı Hayalim”
Bir gün ülkesine döneceğini belirten Mourinho:
“Bir gün kendimi tekrar Portekiz’de antrenörlük yaparken göreceğim. Portekiz milli takımını çalıştırmak ve bir Dünya Kupası’nda olmak istiyorum.”
“30 Saniyede Instagram’a Düşüyor”
Taktiklerin hızla kopyalanabildiğini söyleyen Mourinho:
“Antrenman videolarının internete düşmesini istemiyorum. Hazırlamak için çok uğraştığım bir egzersiz, 30 saniyede Instagram’da yayılıyor.”
“Herkes Guardiola Gibi Oynayamaz”
Mourinho, Guardiola’nın sistemine atıfta bulunarak:
“Herkes Guardiola gibi oynamaya çalışıyor ama Ederson gibi bir kalecin yoksa olmaz. Elindekine uyum sağlamak zorundasın. Aksi halde ‘fikrimle öldüm’ diyen teknik direktörler olur ki bu aptallıktır.”
